Fenomenolojik Hukuk Anlayışı

Fenomenolojik ne demek?  Görüngüsel. 
Yani duyularla algılanabilen şeylerden bahsediyoruz. Bir felsefe terimi olan fenomenoloji 20. yyda ortaya çıkmış. Amaç metafiziği sona erdirerek somut yaşantıyı ön plana çıkarmaktır. Gerçekliğin sadece görünüşlerden ibaret olduğu şeklinde bir bakış açısı vardır. Bu akımın önemli temsilcisi Edmund Husserl'dir. (http://tr.wikipedia.org/wiki/Edmund_Husserl)
"Nesnelerin kendilerine dönüşü" olarak isimlendirilen Edmund Husserl'in fenomenolojik anlayışı somuta yönelmektedir, dönemin zihniyetine uygun şekilde gelişmiş ve çağdaş akılcılığın bir işareti olmuştur.

Hukuk insani bir olaydır. Eski çağlardan beri hukukla insan arasında bir ilişki vardır. Bundan dolayı insanlar hukuku belli kalıplar şeklinde kavramışlardır. 
Şöyle ki hukuk normlardan oluşur. Ancak hukuk normları felsefede 'olan' ve 'olması gereken' diye ikiye ayrılarak incelenir. Hukuk normunun ölçüsü nedir? Bu ölçü belirle değer yargılarına bağlanabilir. Kısacası bağımsız değildir. Hukuku uygulayan kişiler norm ile değer yargıları arasında ilişki kurmak durumundadır. 
Fenomenolojik yaklaşım hukuk normlarının insan davranışına göre belirlendiğini savunur. İnsan davranışlarındaki yararlı modeller alınır. Dolayısıyla insanlar da hukuka uygun şekilde davranmalıdırlar.  
Hukuka uygun olan her şey normal, hukuka aykırı olan her şey anormal olarak değerlendirilmeye başlar. Yani normal, olanla olması gereken arasındaki özdeşlik ; anormal ise olanla olması gereken arasındaki farklılıktır. 
Bir başka mesele hukukun sadece insan davranışlarını düzenlemesidir. İnsan davranışlarından oluşan hukuk yine insan davranışlarına etki eder. Bu adeta bir döngü gibidir. 

Fenomenolojik hukuk anlayışı H.Kelsen'in temel norm varsayımını kabul etmez. Her normun geçerliliği onun kendi kapsamıyla alakalıdır. 

Bu görüş yine hukukta emir unsurunun asli olmadığını savunur.

Hukuk insan davranışlarının düzenlenmesinden başka bir şey değildir. Çünkü insanlar toplum içinde yaşarlar ve birtakım kurallara uymakla yükümlüdürler. Toplum olmasaydı hukuk da olmazdı. Ayrıca insan siyasi bir varlıktır,belirli davrnanış modellerine uyar.
Fenomenolojik tez kısaca bunlara dayanmaktadır. Hukukun kanun düzenlemesi olduğu, siyasi düzeni sağlamaktan başka bir işlevi olmadığı, amacının bir otorite aracılığıyla davranışları düzenlemek olduğu görüşünü oluşturur.


yazı oluşturulurken yardım alınan kaynak: Adnan Güriz- Hukuk Felsefesi 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Covid-19 Salgını Sebebiyle Hazırlanan 7226 Sayılı Kanun Kapsamında İş Yeri Kira Bedellerinin Ödenip Ödenmemesi

Medyanın Suça Etkisi