Sizce çifte vatandaş olan bir kişinin Türk vatandaşlığına geçerken ad ve soyadının Türkçe ad ve soyadı ile değiştirilmesinden sonra bu kişinin eski yabancı ad ve soyadına geri dönmek istemesi ve buna istinaden dava açması halinde mahkemece ne şekilde karar verilmelidir?

Alman Vatandaşı iken, Türk vatandaşı ile evlenmek suretiyle Türk Vatandaşlığını kazanan bir kişinin, ad ve soyadı idari yolla değiştirilerek bu kişiye Türkçe ad ve soyadı verilmiştir. Bu nedenle çifte vatandaşlığa sahip olan kişi, pasaportunda Alman uyruğu olarak Alman ad ve soyadını taşımasına rağmen nüfus kaydında Türk ad ve soyadını taşıdığını, bu hususların gerek kendisi ve eşi için gerekse çocukları için karışıklık ve zorluk yarattığını ileri sürerek, ad ve soyadının vatandaşlığa girmeden önceki Alman ad ve soyadı ile değiştirilmesini talep ettiği dava yerel mahkeme tarafından reddedilmiştir. Bunun üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, 19.03.1996 tarihli E. 1996/2181 K. 1996/2777 sayılı kararı ile “Bu durumda davanın hukuki dayanağı, Medeni Kanun'un 26. maddesi olup, yasalara aykırı bir durum ifade etmeyecek haklı nedenin tesbiti halinde davanın kabulüne karar vermek gerekir. Mahkemece, her ne kadar davayı, nüfus müdürlüğü ile iddia makamının ileri sürdüğü mütalâaya dayanarak davacının Türk Vatandaşlığına kabulü için Türkçe ad ve soyadı almasının zorunlu olduğu, Türk Vatandaşı olması nedeni ile bu isim ve soyadını muhafaza etmesi gerekli olup, yabancı isim ve soyadı almasının mümkün görülmediği gerekçesi ile davayı reddetmiş ise de, ne Türk Vatandaşlık Kanunu'nda ne de Nüfus Kanunu'nda bu gerekçenin dayanağı mevcut değildir. Bu nedenle mahkemece dava Türk Medeni Kanunu'nun 26. maddesi kapsamında tahkik edilip incelenerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.” diyerek yerel mahkemenin davanın reddi yönündeki kararını bozmuştur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fenomenolojik Hukuk Anlayışı

Covid-19 Salgını Sebebiyle Hazırlanan 7226 Sayılı Kanun Kapsamında İş Yeri Kira Bedellerinin Ödenip Ödenmemesi

Medyanın Suça Etkisi